Uzun Bir Yolculuk Düşünüyorum

 Uzun bir yolculuk düşünüyorum. Bitmek bilmeyen bir yolculuk. Bu yolculukta gözlerimden damla damla akan hıçkırıklar, yanaklarımda tuzlu hıçkırıklarımın çorağı topraklar var. Çenemden yığın yığın tuzlu çamur dökülüyor göğsüme. Göğsümde şiir kitabım var. Kitabıma çamur lekeleri bulaştıkça içimden şeytanlar sesleniyor:

Uyan! Uyan! Uyan! 

Ağladıkça kendi çamuruma batıyorum. Dişlerimi sıktıkça büzüşen çenemden dökülen çamurun çıkardığı ses, ölümümün sesi oluyor; kitabımı koruyorum. Titriyorum. Gözlerim, yanaklarım, dişlerim, çenem, göğsüm, ellerim titredikçe kitabımı daha sıkı tutuyorum. Tüm kuvvetimi kitabımı korumaya adıyorum. Bacaklarım titriyor, dizlerim bükülüyor. Çöküyorum. Yere çökmemle beraber yağmur yağmaya başlıyor kaldırımlara. Damlalar delip geçiyor bedenimi. Geçenlerin umurunda bile değilim; ne insanın ne de hayvanın. Kendi kendime ölüyorum. 

Neden sonra kafamı kaldırıp gökyüzüne bakıyorum. Belki haykırmak, küfürler saçmak istiyorum, belki de yalvarıp ölümümün bir an önce gerçekleşmesi için dua etmek istiyorum; ama bu kez hiçbiri değil. 

Kedimi suyun üstünde sırtüstü sallanıyormuş gibi hissediyorum ve sanırım ölüm sarhoşluğu denen şeyi tattığımı biliyorum artık. Bundan sonrası Azrail'in zincirlerine vurulmak. Bundan sonrası canımın bedenimden çengelli iğnenin ıslak yünden çekilip çıkarılmaya çalışılması gibi çıkması olacak. Bundan sonrası...  Derken altımdaki toprak hareket ediyor. Sarsılıyor. Deprem gibi bir şey oluyor. 

Kaldırım taşlarını çatlatarak yerin altından siyah beyaz bir kadın çıkıyor. Yağmur damlaları beni kana bularken o, yıkanıp temizleniyor. Sırtında bir omuzundan diğerine uzanmış bir tavus kuşu dövmesi var.  Benim gözlerimde hayretten ve korkudan ve çektiğim ıstıraptan acı damlıyor. Bunun farkına bile varmıyor. Evet, belki de bir anlığına benim için geldiğini düşündüm; fakat öyle değilmiş. Beni öylece bırakıp gitti. Arkasından seslenecek, yalvaracak mecalim yok. Yer yarıldığında içinden sen çıkmasaydın da ben içine girseydim, diye düşünüyorum bir an.  İçimdeki şeytanlar susmak bilmiyor: 

Uyan! Uyan! Uyan!



 Adem ŞAHİN 

Yorumlar