Bu Bir Kaçış Hikayesidir

 Kaçırıyorum. Şu zavallı halimle senin dünyanda çok şey kaçırıyorum. Ruh, benim ruhum; fakat bilmediğim bazı yerlerinde ruhumun, yeni fark ettim; hastalıklar oluşmuş. Sen ise her şeyi bilensin, bildiğin her şeyi kaçırıyorum. 

 Son zamanlarda içimde bir yerlerde aniden bir ısı beliriyor ve yok oluyor. Beliriyor ve yok oluyor. Beliriyor ve yok oluyor. Beraberinde küçük bir heyecan kalbimde, aynı şekilde belirip yok oluyor aniden. Hızlı olmasına rağmen hissedebiliyorum yine de. Elimi bir mumun üzerine yavaş yavaş götürdüğümü düşün. Yavaş yavaş ısınacak değil mi, yaklaştıkça. En yakın yerinde canım aniden acıyacak ve ben hızla elimi çekeceğim. İşte böyle bir şekilde içimin bazı noktalarında bir ısı ve yakma ve sonrasında küçük bir heyecan ve sönme... Aklımı kaçırıyorum. 

Mum ise kendi kendini yakmaktan nasıl zevk alıyor. Etrafını aydınlatırken bitip yok oluyor ve bunun farkında bile değil. Yoksa farkında mı? Ben bilemem. Senin bilmen gerek; her şeyi bilen sensin. Benim yorumlamalarımla senin bildiklerin bir olamaz. Yolunda eriyip bitmiş mumları sen, en iyi bilen olmalısın. Şairlere umut olan mumlardan uzak dur. 


Şule-i ahım şeb –i firkatte  şem’imdir benim 
Himmet eylen dostlar Mecnun çerağın ben yakam 
Dervişi  

Özür dilerim. Devam etmek istemiyorum yazıya. Yoksa ağlayacağım. Bir damla gözyaşım fırtınalara sebep olabilir. Yaşamımı kaçırıyorum.


Yorumlar